Türkiye’nin köklü sanayi topluluklarından Borusan Grubu’nda, Nisan 2026 itibarıyla geçerli olmak üzere önemli bir üst düzey atama gerçekleştirildi. Ocak 2020’den bu yana Borusan Grubu’nda CEO’luk görevini yürüten Erkan Kafadar, görevini Nisan 2026 itibarıyla uzun yıllardır grup bünyesinde çeşitli sorumluluklar üstlenen Özgür Günaydın’a devretti.
Kafadar grupta stratejik görevlerle devam edecek
Görev değişiminin ardından Erkan Kafadar, Borusan yapısından ayrılmayarak grubun üst yönetiminde stratejik roller üstlenmeyi sürdürecek. Kafadar, yeni dönemde Borusan Holding Yönetim Kurulu Murahhas Üyesi ve Borusan Grubu şirketlerinde Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yapmaya devam edecek. Böylece hem yönetimde süreklilik korunacak hem de son yıllarda grubun dönüşümüne liderlik eden Kafadar’ın birikimi, karar alma süreçlerinde etkin şekilde kullanılmayı sürdürecek.
Günaydın, Borusan’da yetişen bir yönetici
Yeni CEO Özgür Günaydın, Borusan Grubu’nun içinden yetişen bir isim olarak öne çıkıyor. ODTÜ Makine Mühendisliği Bölümü’nden mezun olan Günaydın, 1995 yılında Borusan Makine ve Güç Sistemleri’nde Servis Mühendisi olarak kariyerine başladı. İzleyen yıllarda şirketin farklı coğrafyalarda yürüttüğü faaliyetlerde çeşitli yönetim pozisyonlarında görev alarak hem teknik hem ticari alanlarda önemli bir deneyim kazandı. Günaydın, 2017’den bu yana Borusan Cat İcra Kurulu Başkanı olarak grubun kritik iş alanlarından birini yönetiyordu.
“Atama, Borusan Grubu’nun yönetim planlaması doğrultusunda”
Borusan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Kocabıyık, atamaya ilişkin değerlendirmesinde, Erkan Kafadar’ın CEO’luk görevini tamamlayarak grup yapısı içinde Murahhas Üye olarak görevini sürdüreceğini, yeni CEO Özgür Günaydın’ın ise uzun yıllardır Borusan bünyesinde çeşitli sorumluluklar üstlenen deneyimli bir yönetici olduğunu vurguladı. Kocabıyık, söz konusu değişimin Borusan Grubu’nun yönetim planlaması doğrultusunda, planlı ve kademeli bir geçiş süreci olarak hayata geçirildiğinin altını çizdi. Bu çerçevede atama, hem kurumsal hafızayı koruyan hem de içerden yetişen yöneticilere alan açan bir liderlik yaklaşımının devamı olarak değerlendiriliyor.